DTZ B1 Schreiben hazırlığı — piyango değil, strateji

Deutsch auswählen
Englisch auswählen
Russisch auswählen
Ukrainisch auswählen
Türkisch auswählen
Polnisch auswählen

Açık bir yazı yapısının en önemli avantajı

İnsanların hayatını gerçekten değiştirdiği için yüksek sesle konuşmak istediğiniz konular vardır. DTZ B1 Schreiben hazırlığı da tam olarak böyle bir konudur. Almanya’da en az birkaç ay yaşamışsanız zaten biliyorsunuzdur: sınavın korkutucu yanı gramer değil, öngörülemezliğidir. İnsanlar dili öğrenir, kurslara gider, alıştırmalar yapar — sonra mektup yazmak için masaya oturur ve içlerinde bir şey sanki “sönüyormuş” gibi olur.

Son aylarda, başarısız denemelerden sonra bana gelen öğrencilerle onlarca tekrar kursu yaptım. Mektuplarını kelime kelime inceledik, zayıf noktaları bulduk, sınav kriterleri ve resmi belgelerle karşılaştırdık. Ve hikâye her seferinde aynıydı: sorun “ne yazacağını bilmemek” değildi. Biliyorlardı. Ama bir stratejileri yoktu, stresli durumda otomatik olarak devreye giren içsel bir yönleri yoktu. Ve neredeyse hepsi bana bir noktada şunu söyledi: “Fark ettim ki benim bir sistemim yokmuş. Ta ki Elena Bazalukova’nın dersini izleyene kadar.”

Bu cümle benim için bir işaret oldu. Yöntemin işe yaradığının bir işareti.

Şununla başlayalım: DTZ B1 mektubu, sınavın en dürüst bölümüdür. Tahmin yoktur, “şansım yaver gider mi gitmez mi” yoktur. Sadece becerileriniz önemlidir: yapı, mantık, nezaket, durumunuzu anlaşılır ve doğal bir Almanca ile açıklayabilme. Ve ilginçtir ki, gramer burada en önemli şey değildir. GAST’ın resmi belgelerinde açıkça belirtilir: anlam, yapı ve eksiksiz cevaplar “mükemmel Almanca”dan daha önemlidir.

Peki o hâlde neden bu kadar çok kişi Schreiben bölümünde başarısız oluyor?

Cevap basit: Çoğu kişi stratejisiz hazırlanıyor ve kafasında bir “karışıklık” yaratıyor. Kelimeleri ezberliyor, alıştırmalar yapıyor, onlarca metin yazıyor — fakat en önemli şeyi öğrenmiyor: her görevi güvenli, öngörülebilir ve mantıklı bir yapıya dönüştürmeyi. Bu yapı, kişiyi ilk cümleden imzaya kadar adım adım götürür.

Ve ilginç olan şu: Bir kişi bu stratejiyi — yani resmi belgeler ve gerçek deneyimle doğrulanmış gerçek bir yöntemi — gördüğü anda zihni adeta rahatlıyor. Panik kayboluyor. El otomatik olarak yazmaya başlıyor. Ve “stresten her şeyi unutanlar” bile birden bire temiz, güçlü B1 düzeyinde mektuplar yazmaya başlıyor.

Bu sistem var. Ve onu geliştiren kişi benim — ben, Elena Bazalukova, Deutsch-Vorbereitung.com platformunun kurucusu, pedagojik eğitim almış, DTZ sınavına gerçek deneyimle girmiş, GAST’ta pratik yapmış ve sınavın iç işleyişini gerçekten bilen biriyim.

Ve dürüst olmak gerekirse, bu strateji yıllardır Almanya’da yaşayan ve Almanca’yı çok iyi yazanları bile etkiliyor. Neden? Çünkü güçlü öğrencilerin bile korktuğu bir şey vardır: sınav anındaki donakalma. Evde harika giden şey, sınav salonunda birden sessizliğe, boşluğa ve titreyen ellere dönüşebilir. Bu nedenle bu dersi iyi Almanca bilenler bile satın alıyor: gramer için değil, zihinlerinde panikten koruyan bir sistem oluşturmak için.

Tekrar kurslarında bunu onlarca kez gördüm. Bir kişi üç sayfa alıp şablonun başlangıcını, ortasını ve sonunu yazdığında — bir tür görsel ritüel gibi — mektubun yapısı neredeyse kendiliğinden hafızaya yerleşiyordu. Sınavda bu şablon bir iç navigasyon sistemi gibi çalışıyordu: sadece görevdeki bilgileri yerleştiriyorsunuz ve mektup “kendiliğinden” oluşuyor. Zihin onu telefon şifresi gibi sağlam bir şekilde saklıyor.

Sınav görevlileri edebi bir tarz ya da akademik ifadeler aramıyor. Onlar açıklık arıyor. Anlaşılırlık. Mantıklı iletişim. Bu ders de tam olarak bunu öğretiyor — karşı taraftaki kişinin durumunuzu, isteklerinizi ve sorularınızı hemen anlamasını sağlayacak şekilde yazmayı. Resmi belgelerde boşuna belirtilmiyor: hata yapsanız bile mektup yapıdaysa ve tüm maddeleri kapsıyorsa B1 almak mümkündür.

Şimdi öğrencilerimin özellikle sevdiği bir noktaya gelelim. Derste neredeyse her zaman “vay be” etkisi yaratan bir an var. Bu, mektubun ortasını soru kaosundan düzgün, net ve mantıklı bir bölüme dönüştüren bağlantı cümlesidir. Bu cümleden sonra en kaygılı öğrenciler bile sanki bunu yıllardır yapıyormuş gibi sakin bir şekilde yazmaya başlar.

Ayrıca küçük bir sır daha var: görevdeki iki konuyu tek bir kısa, gramer açısından doğru cümlede “birleştirme” yöntemi — ve böylece aynı anda iki değerlendirme kriterinden puan kazanma imkânı. Öğrenciler bunu gördüğünde genellikle gülüyor: “Gerçekten mi? Bu kadar kolay mı? Bunu neden kimse bize açıklamadı?”

Çünkü kursların çoğu alıştırmalara dayanıyor, stratejiye değil. Strateji olmadan yazmak ise her zaman bir piyangodur.

Bu sistemle ilk defa mektup yazan birinin yüz ifadesini izlemeyi özellikle seviyorum. Önce gerginlik, sonra şaşkınlık, en sonunda da metnine bakarken gelen o kendinden emin gülümseme: “Demek böyle olmalıymış.”

Bunun arkasında bir mucize yok. Yöntem var. Sistem var. Resmi belgeler, mektup örnekleri ve gerçek değerlendirme kriterleri üzerinde aylarca yapılan titiz çalışmanın sonucu var. Derste gösterilen her şey bu kaynaklara dayanıyor — tahminlere ya da “mutfak tavsiyelerine” değil.

Ve en önemlisi — bu strateji gerçekten herkes için uygundur:

  • yazmaktan korkanlar için;
  • gramerden emin olmayanlar için;
  • yavaş yazanlar için;
  • çok pratik yapıp yine de mektubu bir türlü toparlayamayanlar için;
  • yazabilen ama sınavda kilitlenmekten korkanlar için;
  • Schreiben bölümünde daha önce başarısız olup gerçek hatayı anlamak isteyenler için.

Dersi izledikten sonra her öğrenci aynı şeyi söylüyor: “Daha önce neredeydiniz? Neden sizi daha önce bulamadım?” Ve ben her seferinde gülümsüyorum.

Eğer Schreiben konusunda sonunda kendinizi güvende hissetmek, panikten kurtulmak ve sınavı sakin, kaossuz ve stressiz bir şekilde geçmek istiyorsanız — bu ders uzun zamandır birçok kişinin eksik duyduğu sistemdir.

Ve bir gün sınavdan sonra bana sadece bir cümle yazarsanız çok mutlu olurum: “Elena, geçtim. Şimdi kesin olarak biliyorum — strateji işe yarıyor.” Ve böyle mesajlar bana düzenli olarak geliyor.

Bağlantıya tıklayıp bu Video DTZ B1 Schreiben videosunu izlediğinizde ne demek istediğimi hemen anlayacaksınız.

Yazar: Olena Bazalukova

Video dersine geç